Erkekler Gibi Hasta Olmak İstiyorum

Bakın Ayşe Arman neler neler yazmış; pek doğru demiş değil mi? :)

" Bu dünyaya kadın olarak gelmiş olmaktan hiçbir şikayetim yok.
Hatta şükrediyorum. Kadın olmak, dişi olmak şahane bir şey.
Şimdi kim uğraşacaktı erkek olmakla...
O ooooo, bir sürü tantana...
Gel gelelim bir tek konu var ki hayatta, işte o noktada kendimi tutamıyorum, keşke erkek olsaydım diyorum!

***

Geçen hafta evimin direği hastaydı. Allah’tan ciddi bir şey değildi.
Şu aralar herkesin başında olan şey...
Nezle, soğuk algınlığı, boğazı batıyordu, biraz ateşi vardı, halsizdi, yorgundu...
Zavallının sesi hiç çıkmıyordu...
Tabii çok çalışıyor, çok seyahat ediyor...
Bünye yorgun düştü tabii...

***

Buraya kadar sorun yok...
Ama şöyle düşününce var...
Bende de o bünyeden var!
Ve neden yorgun düşmüyor?
Öyle değil mi ama...
Kadınların bünyesi neden daha güçlü oluyor?
Ben de istiyorum yatağa düşmek.
Ne yazık ki, biz kadınların böyle bir hakkı yok.

***

Yemin ederim, erkekler bu işin ilmini biliyor.
Onlar şahane bir şekilde hasta oluyor.
Resmen hakkını veriyorlar hakkını!
Özel bir şey yapmalarına gerek kalmadan, durumu nasıl ayarlıyorlarsa bütün ev halkı, onlara hizmet ediyor.
Alya bile, evimizin 13 aylık dişisi, "Ba-ba-ba-baaa!" diye babasına acıyor, oyuncaklarını ona yatağa götürüyor, oynasın da oyalasın, yazık, hasta ya...
Sonra elini babasının alnına götürüyor, "Üüüüüf" yapıyor, ateşi var ya babanın...
Kendince ölçüyor...
Bir şefkat bir şefkat...

***

Hiçbir kötü niyeti olmadığına eminim...
Ama sevgilim de sürekli şöyle söyleniyor:
- Hiç iyi değilim... Galiba ateşim daha da yükseldi... Kolumu kaldıramıyorum... Öğlen ne yiyeceğiz?
Bol bol ateşi ölçüldü.
Yanılıyor muyum bilmiyorum ama sanki ateşi düştükçe siniri bozuluyordu...
"Yok yok... Yanlış ölçmüşsündür 37.2 olamaz, ben kendimi bilmez miyim?
Her türlü yemek pişti tabii, tepsilerle yatağına gitti.
Çorba mı istiyor?
Hemen...
Portakal suyu onu kesmiyor mu?
Greyfurt da alalım marketten, karıştıralım kokteyl yapalım...
Suya atılan vitamin C’leri sevmiyor mu?
Problem değil, ben gidip eczaneden çiğnenenden alayım.
Zencefil kaynatıldı, içine bal ve karabiler katıldı, formül yapıldı, içirildi...
Bilmem artık sesine iyi geldi mi...

***

Bir ara dedi ki "Sıkılıyorum ben yatakta..."
"Yani?"
"Sen de yanıma gel..."
"Anlamadım... Bir dolu iş var, Alya var, onun yemeği var, daha Mine’ye karar vereceğiz ne pişireceğiz diye, alışverişe gideceğiz, Alya müzik kursuna gidecek, sonra ben spora gideceğim, yazı yazacağım, kaset çözeceğim..."
"Olsun, yanıma gel... Benim hastayım..."
"Peki... Ama birazdan kalkmam gerekecek..."
"Acaba Alya’nın DVD’sini mi getirsen?"
"Ama arabaya takılı..."
"E olsun, sökersin sen... Madem işlerin var onları yapacaksın. Ben de DVD seyrederim. Hatta sen bana bir güzellik yapar Spinnys’in içindeki DVD’ciden Oscar alan seyretmediğimiz filmleri kiralarsın. Bugünü de öyle değerlendiririm..."

***

Resmen değerlendirdi.
Mükemmel bir hastalık günü geçirdi.
Dört dörtlük yani.
En şahane yemekleri yatağında yedi.
Tepsiler çıktı, tepsiler indi.
İki kez yatağı değişti.
Bütün filmler seyredildi.
Yatağında kızıyla kudurdu.
Arada karısını da yatağa aldı, sıkıştırdı.
Sonra sıkıldı, yolladı.
Sonra da "Aşağıyı hazırlayalım" dedi...
Ne için?
"Aşağa iniyorum ben. Fener maçı başlayacak 15 dakika sonra. Çarşaf filan serin, şöyle yastıklar arkamda, ben gelirim birazdan..."

***

Özendim. İmrendim.
Kıskandım.
Daha aklıma gelmeyen bir sürü fiili düşündüm.
Ondan ben de istiyorum dedim.
Erkekler gibi hasta olmak istiyorum! "
29 Mart 2006, Çarşamba