Malumunuz bu hafta tüm yurtta "Sibirya Havası" kol gezdi. En son bizim Dave'ler geldiğinde böyleydi ortalık. Yıllardan 2004, aylardan Ocak... Syy'nin karla ilk tanışmasını unutamıyorum. Meğer bizim Bangkoklu hayatında ilk kez kar görmüş. Snooooooww, snoooooww diye bir feryatla karışık sevinci vardı havaalanından çıkarken, o anı görmeliydiniz :)
Belki Syy için mutluluk olan "kar", o gün de , bugün de bizim için "sefalet" demek. Tamam pek fotoromik kabul ediyorum ama azap yani. - Gerçi çocuklara gün doğdu: Hem karla keyif vardı, hem de sömestr tatili uzadı - "Ilık bayram sefası Antalya" ile yurtdışı dahil cem-i cümlenize hava atan ben, bu hafta iliklerime kadar dondum. Üşüdüm ve hatta üstünüze afiyet hastayım şimdi :( Tabi malum bayram tatilinden sonra işler birikti. Tam gaz çalışmak zorundayız. Her sabah karlı ve kayan sokaklar arasından servise ulaşan ben, akşam iş dönüşü taksicilerle boğuştum. "Yok abla girmem ara sokaklara, bak olmaz abla burası çok kayıyor ya da abla bana güven bii şeyy ollmaaazz " diyen taksici amcalar eşliğinde eve ulaştım. Allah'tan bizim Belediye iyi çalıştı da çok telef olmadım Maltepe-İkitelli arası.
Şu anda durum nasıl derseniz: Radyolardaki anonslar misali: "AKOM'dan aldığımız bilgiye göre, TEM ve E-5 ana arterler açık... Ara sokaklar hala buzlu ve karlı. Aman dikkat!"
Peluşum Merhaba, Beyaz esaret nihayet bitti ve trafik normale döndü. Bu sefer ki kar maceramızda belediye sınıfı geçti ama ayakkabı imalatçıları kesinlikle sınıfta kaldı!. Ayaklarımın dibine elektrikli soba yakmam yetmedi, bir de Ofiste masamın yanındaki kaloriferin üzerinde her gün çorap kuruttum.
ReplyDelete